Ana içeriğe atla

TARAFLIK… TARAFGİRLİK... -1-

Doğumumuzla öğretirler bize taraf taraf olduğumuzu… Annemizin tarafı, babamızın tarafı…
Anne tarafına benzedi, hayır tamamen baba tarafına benzedi… Hatta daha önceye gider tartışma, İsmi ne olacak… Annesinin annesi/babası veya babasının annesi/babası…
Daha iki üç yaşında, konuşmaya yeni başladığımızda ilk sorulardandır,
- Anneni mi seviyorsun? Babanı mı?
- İkisini de seviyorum! Dersin safiyane. Israrla devam eder;
- Yok yok birini daha çok seviyorsundur! Söyle hangisini?
Tam öğrenme çağında aklınıza kurt düşürürler, demek ki birini öbüründen daha çok sevmeliymişim der ve şuur altına kayıt düşer küçücük bellek…
Biraz daha büyüyünce sorular zenginleşir,
- Hangi takımı tutuyorsun..?
Farklı takım tutanlar mahalle baskısı kurar çocuğun üzerinde... Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor…. Kafalar karışır, takımları tanıdığından veya maçtan anladığından değil, bu mahalle baskısından. Kimi kırmasam der ve güçlü olanın takımının adını zikretmeye başlar...
Bazen çocuklar kimse kırılmasın diye her yıl takım değiştirir ta ki kendi olgunlaşıp takımını belirleyinceye kadar... Bu arada medyada kavga eden takım kaptanları, spor yazarları, oyuncular, taraftarlar ona şunu öğretir;
“Eğer bir takım tutuyorsan diğer takımların hepsi ile kavgalı olmalısın… Doğal olarak diğer takımın taraftarları da düşmanın.” Bu tarafgirliğin, kardeş kavgalarına, boşanmaya giden aile kavgalarına dönüşmesi de muhtemeldir, hatta diğer takımın taraftarını öldürmeye...
Diğer yönden hayatını birleştirmek için yola çıkanlar taraflarını oluşturmaya başlarlar… Dünürler birbirlerinin karşı tarafıdırlar, oğlan tarafı ya da kız tarafıdırlar.
Düğünlerde oturma düzenleri bu bakış açısıyla yapılır.
Kapıdan gelen misafire birlikte hoş geldin dedikten sonra sorulur;
- Hangi taraftansın? diye
- Kız/oğlan tarafıyız..
- Peki sizi şu tarafa alayım… Geçeriz bizim tarafımızın olduğu yere…!
Evdeki konuşmaların çoğuna şekil verir ‘sizin taraf bizim taraftır’, ‘Senin sülalen’ diye başlar cümle... devam eder ‘Seninkiler şunu yaptı/yapmadı…’ Cevap genelde aynı formatla verilir; “haydi ordan sen kendi sülalene bak, onlarda şunu yaptı/yapmadı..."
Hoppalaaa hayatı birleştirdiğimiz yuvada ne işi var bu ayrılık cümlelerinin!? desek de nafile…
Burada kalmaz, kendi yaşadıklarımızı yaşatırız çocuklarımıza… Hayatın nakaratı gibidir tarafgirlik, taraf olmak…
Nedense seviyor insanoğlu taraf olmayı…
Aslında taraf olmakta bir beis yoktur da tarafgir olup saldırgan olmak hepimizin canını yakıyor…






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eğitimde Metodoloji

Teknoloji gelişmeler çocukları yalnızlaştırıyor. Çekirdek aile modeli, çocuk eğitiminde anne babayı zorluyor. Kalabalık ailede çocuk sığınacak, dertleşecek birini bulabiliyor. Küçülen dünya, küçük yaşta, çocukların erken gelişimine yol açıyor çünkü beklentileri gelişiyor. Algılama, idrak gelişmeden bilgi yumağına dönen çocuk, problemlerin çözümünde zorlanıyor. Aile yanında bile yalnız olan çocuk, okul ortamında notlama ve puanlama ile karşılaşıyor. Eğitici ve öğreticinin puanlanmadığı bir ortamda çocuk her adımında puanlanıyor. Yaşama değil bilgiye odaklanıyor. Sanal sınavlar, sanal yarışlar, çocuğu hayattan koparıyor. Önüne çıkan problemleri nasıl çözeceği konusunda yetiştirilmeyen çocuk en kolay yola başvuruyor, taklit edeceği de çok örnek olduğu için: ŞİDDET. Şiddetin içinde kaba kuvvetten, yalan, hırsızlık, aşağılama, hor görme, kendini ya da etrafını cezalandırma gibi birçok metodu kullanabiliyor. Son 20 30 yılda insan kaynağı amaca uygun yetiştirilmediği için genç eğiticiler cahi...

ÖNCE İNSAN

  Adım insan İnsan, önce insan... Din benim için Devlet benim için Millet benim Milliyet benim için İnsanım önce Adım insan Ne rengimi seçtim doğarken Ne de ırkımı Övünmek işim değildir seçmediklerimle Ha siyah olmuşum ha beyaz Adım insan İnsanım önce 2008- Ankara Halide İNCEKARA

Halide İncekara Kimdir?

Halide İNCEKARA Halide İncekara, 18 Eylül 1959’da Antalya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimi İstanbul’da tamamlayan İncekara, 1981 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Yüksek lisansını aynı fakültede Uluslararası İşletmecilik alanında tamamladı. İŞ HAYATI; Tekstil ve kozmetik alanında faaliyet gösteren işletmelerde üst düzey yönetici olarak çalıştı. Gazete ve dergi köşe yazarlığı, TV program danışmanlığı yaptı. SİYASİ ÖZGEÇMİŞİ; 1999  yılında İstanbul Küçükçekmece’den İl Genel Meclis Üyeliğine seçildi. 2002 – 2007 :  T.B.M.M. 22. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili İnsan Hakları  İnceleme Komisyonu Üyeliği, AKPM ( Avrupa Konseyi  Parlamenterler Meclisi) – (BAB)  Batı Avrupa Birliği  Üyeliği Yolsuzluk ların sebeplerinin sosyal ve ekonomik boyutlarının araştırılması amacıyla kurulan meclis araştırma komisyonu üyeliği, Çocuklarda ve gençlerde artan  şiddet  eğilimi ile okullarda meydana gelen olayların araştırılarak alınması gerek...